Sonun Değil Başın Gelsin Breaking Bad


Six Feet Under bile şanına yakışır bir final bölümüyle bitmediğine göre Breaking Bad'den de böyle bir beklentim yoktu. Son bölümü izlemeden önce başı ve sonu olmayan öykülerden bahsediyorduk tam da. Sonra final bölümünü izledik, diziyi bitirdik ve hayatımıza devam ettik; çünkü bu dizinin, hikâyenin gerçek bir sonu vardı. Bazı ara bölümleri bile final bölümünden çok daha heyecanlıydı aslında Breaking Bad'in.

Elli yaşına gelmiş bir kimya öğretmeninin akciğer kanseri olduğunu ve eski bir öğrencisinin uyuşturucu işine bulaştığını öğrenmesiyle başlıyor Walter White'ın maceraları. Aslında ortada kanser varsa, ailesinin geleceği için uyuşturucu üretimi yapan bir adam varsa bol bol ağlayacağız, diye düşünmüştüm başlarda. Ancak öyle ince işlenmiş bir kurgusu var ki Breaking Bad'in tek bir bölüm içinde kahkahalar, göz yaşları, korkular, tırnak kemirmeler gırla gidiyor.

Walter White oldukça kusurlu bir karakter; aynı zamanda da bir dahi. Üstelik kafası sadece kimyaya çalışmıyor. İşler ilerledikçe, kusurları açığa çıktıkça Walter derinleşiyor, ortaya mükemmel yaratılmış bir suçlu çıkıyor. Kendini sıradan zanneden bir adamın kabuklarını soyup, asıl benliğini ona tanıtarak, insanın içini burkmaktan öte gidemeyecek vasat bir hikâyeyi epey karizmatikleştirmişler yani.

Walter'ın etrafına, işleri yokuşa koşturan ve onu yer yer delirten bir aile, dengesizliği ve duygusallığıyla baş etmekte zorlandığı bir partner, tehlikeli ve gözü kara patronlar, rakipler, düşmanlar yerleştirilmiş dizide. Hepsiyle aynı anda başa çıkmaya çalışmak beni bile izlerken yordu. Karakterler o kadar iyi yazılmış ki, sadece bir kara sineğin kovalandığı kırk beş dakikalık bölüm bile sıkılmadan izlenebiliyor.

Konu uyuşturucu olunca dizide sevdiğimiz ve nefret ettiğimiz her karakterin hayatı birer birer parçalanıyor tabii. Bunu tahmin etmek zor değil; çünkü bir televizyon dizisi, her ne kadar kurgu da olsa görevini yerine getirmeli ve doğru bir ders vermeli, değil mi? Benim en sevmediğim şey, bu ders verme işte. Çünkü dünyada uyuşturucudan milyon dolarlar kazanıp yakayı ele vermeden şatafat içinde yaşayan bir sürü insan var. Ama bunu televizyonda gösteriyorsanız bunun aslında "kaka" olduğunu da göstermek zorundasınız.

Bu yüzden de dizinin final bölümünü Jesse'nin sonu dışında beğenmedim. Final, son demektir, evet, ama her son noktayla gelmek zorunda değildir. Daha fazla ipucu vermeden gideyim aslında. Şunun donuna bak ya!

Hiç yorum yok:

Bana Yaz

Ad

E-posta *

Mesaj *